Konuk Yazar Konuk Yazar
16 Mart 2021 Erkek ve Kadınların Eşit Hak ve Fırsatlara Sahip Olması İnancı
16 Mart 2021 - İnci'li Uzmanlar
Erkek ve Kadınların Eşit Hak ve Fırsatlara Sahip Olması İnancı
#uzmangörüşü #gelişim #sürdürülebilirlik
Erkek ve Kadınların Eşit Hak ve Fırsatlara Sahip Olması İnancı

Neden kadınlar günü var, neden kadınlara ayrımcılık yapılıyor sorusunu inanın ben hala kendi çevremde de duyuyorum. Kadın hakları konusunda hassasiyet gösterildiğinde, feminizm hakkında konuşulduğunda “bu da erkek düşmanı” damgasının yendiğini halen üzülerek görüyorum. Hatırlatmak isterim, feminizmin tanımı, erkek ve kadınların eşit hak ve fırsatlara sahip olması inancıdır. Cinsiyetlerin; politik, ekonomik ve sosyal eşitliğinin teorisidir.

Bu nedenle Toplumsal Cinsiyet Eşitliği neden önemli olduğuna dair derlediğim bazı kısa bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Bu eşitsizliğin nedenlerinin anlaşılır olmasını sağlayan en önemli kavram toplumsal cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet kavramı, toplum tarafından kadınlara ve erkeklere bazı sorumluluklar ve görevler yüklenmesini ifade ediyor. Bu durum, çocukluktan itibaren bireylerin toplumdaki yerlerine dair belirli önyargılar ile yetiştirilmesine neden oluyor. Yapılan birçok araştırma bu önyargılar ile mücadele edilerek kadınlar ve erkeklerin eşit konuma gelmesi durumunda toplumların büyük fayda sağlayacağını gösteriyor. Biz elinin hamuru ile işe karıştırılmayanlar kadar erkekler ağlamaz diye büyütülenlerin de yanındayız. Toplumsal kalkınma kadın erkek bir arada önyargıların önünde durursa başarılabilir.  

 

Dünyadaki hiçbir ülke bugün eşitliği yakaladığını söyleyecek durumda değil. Dünya Ekonomik Forumu, 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre cinsiyet eşitliğinin yüzde 60,5 oranında sağlandığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesine dahil Türkiye, 153 ülke arasında 130’uncu sırada.
 

Kadınlar ve kız çocukları dünya nüfusunun yüzde 50ʼsini oluşturuyor. Bu, dünyanın potansiyelinin de yarısını oluşturduğumuz anlamına geliyor. Ancak karar alma mekanizmalarının içinde halen çok gerideyiz. Ancak belli işlerde yükselebiliyor, bize uygun görülmeyen işleri aldığımızda da önüne cinsiyetimizin eklenmesinden kaçamıyoruz. “Kadın mühendis”, “kadın polis”, “kadın subay”, “kadın doktor” ya da “müdür”, “müdüre” gibi.
Oysa biz de erkekler gibi sadece “insanız.”    

Eşitsizliklerle karşılaşma kızlar için doğumdan itibaren başlayabiliyor ve yaşamları boyu peşlerini bırakmıyor. Kızlar ergenliğe erişmeleri ile daha fazla eşitsizlikle karşılaşıyor. Çocuk damattan çok daha fazla çocuk gelin var. Küresel olarak her yıl yaklaşık 15 milyon 18 yaş altı kız çocuğu evlendiriliyor. Türkiye'de de kanayan bir yara olan çocuk gelinlerin nüfusa oranı her geçen yıl düşüyor gibi görünse de 15 yaş altı veriler alınamadığı için uzmanlara göre tablolar ile gerçekler bir değil. 18 yaşına gelmeden evlenen kızların dünyadaki oranı yüzde 40.

Gelişmekte olan ülkelerin üçte biri okullaşmada kız erkek eşitliğini sağlayabilmiş değil. Türkiye’de kadınların yüzde 71’i lise altı düzeyde bir eğitim almış durumda. Sadece yüzde 17’si lise ve dengi ve yüzde 12’si de lise üzeri eğitime erişebilmektedir. OECD ülkeleri arasında okul terk oranlarının en yüksek Türkiye.

Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin en net görülebileceği istatistiklerden biri ise çalışan nüfus ve işsiz olup iş arayan nüfusun birbirine eklenmesi ise hesaplanan işgücüne katılım oranı.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 100 kadından sadece 31'i çalışıyor veya iş arıyor. Tam tersine 100 erkekten 71'i ise çalışıyor ya da çalışmak için iş arıyor. %30’u oluşturan buradaki kadınlara bir daha bakıp saygı duyalım. TR’de %30 olan bu sayının AB ortalaması %60.

Dünya genelinde kadınların yüzde 35ʼi eşlerinin veya sevgililerinin ya da tanıdıklarının uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de son 3 yıl içinde 1000 kadın cinayeti işlendi. Kadının kahkahasından, toplu taşıma aracına nasıl bineceğine, ne zaman okuyup ne zaman evinin kadını olacağına dair yapılan açıklamalar da pek yardımcı olmuyor. Kadının toplum içinde kendi yerini kendisinin belirlemesi bir insani haktır! Kimseye devredilemez!

Ben bu hakların insan hakları olduğunu düşünüyorum ama ben şanslı kişilerdenim. Çünkü ebeveynlerim beni kızları olarak doğduğum için daha az sevmediler. Okuduğum okullar kız olduğum için beni kısıtlamadı. Kendi ayaklarının üzerinde durmanın önemini bilen ve bu nedenle bana saygı, sevgi, sadakat ve sorumluluğun erdemini öğreten bir anne babanın kızı oldum. 29 yaşında anne olduğumda o zaman çalıştığım  iş yerinde süt odamız yoktu ama hamile olduğum ya da süt verdiğim için performansımın düşük olabileceğini ima eden yöneticilerle de çalışmadım. İş yerlerimde, özel hayatımda fiziksel ya da psikolojik tacize, şiddete uğramadım.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren kurumlarda çalışmayı tercih ettim. Ne mutludur ki İnci Holding’le yollar kesiştiğinde de bu konuya verdikleri önemi gördüm ve gurur duydum.
Bu farkındalıkla, tüm kadınlar aynı haklara sahip olana kadar da kendi çapımda çalışmaya, bilgi paylaşmaya devam edeceğim.

Ama yardımınıza ihtiyaç var: Erkekler! cinsiyet eşitsizliği sizin de sorununuz!

Örneğin baba olmak toplum tarafından daha az önemseniyor. Genç erkeklerin psikolojik sorunları hakkında, bunun onları “daha az erkek “yapacağı korkusundan dolayı, yardım isteyemediklerini görüyoruz.
Aslına bakarsanız, Türkiye’de intihar eden erkeklerin sayısı kadınlara oranla 3 kat fazla. Erkekler, erkek başarısı olarak kabul edilen değerlere ait çarpık hisler yüzünden kırılgan ve yetersiz hissedebiliyorlar ve onlar da eşitlikten yararlanamıyorlar.

Çünkü her zaman güçlü olmak zorundalar. Bu da hiç insani değil!

Erkekler özgürleştiklerinde, doğal bir sonuç olarak işler kadınlar için de değişecek. Hepimizin yapabileceği şeyler var; eğer bir kadınsanız, fırsat eşitliğinin önüne konan bilinçli ya da bilinçsiz görünür ve görünmez engelleri ortadan kaldırmak için mücadele edebilirsiniz. Eğer bir erkek ya da oğlan çocuğu iseniz, kadınlar ve kız çocukları ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışabilir, sağlıklı, saygılı bir ilişkiyi kucaklayabilirsiniz.

İşte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bunların sembolüdür. Herkese Kutlu Olsun.

Kaynaklar:

http://www.un.org.tr/wp-content/uploads/5._Toplumsal_Cinsiyet_E%C5%9Fitli%C4%9Fi.pdf

https://onedio.com/haber/emma-watson-bm-de-yuzlerine-haykirdi-376509

http://www.ulkemicin.com.tr/ulkem-icin-toplumsal-cinsiyet-esitligini-destekliyorum

http://www.yonetimkurulundakadin.com/index.php

https://tr.euronews.com/2019/12/17/2020-cinsiyet-esitligi-raporu-turkiye-153-ulke-aras-nda-130-s-rada

https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyede-%C3%A7ocuk-ya%C5%9Fta-evlilik-ve-gebelikler-azal%C4%B1yor-mu/a-54070465

https://www.dunya.com/sektorler/teknoloji/okulu-terk-etmede-acik-ara-avrupa-lideriyiz-haberi-331153

6602 Görüntülenme
5
0
37 + 87 =