Zeki Şafak Ozan Zeki Şafak Ozan
19 Mart 2021 Nunzio’nun Oyunu!
19 Mart 2021 - İnci'li Uzmanlar
Nunzio’nun Oyunu!
#popüler #uzmangörüşü #gelişim
Nunzio’nun Oyunu!

Tüm iş hayatım boyunca yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya çalışan ve işlerine tutku ile yaklaşan kişilerin fark yarattıklarını gözlemledim. Eminim sizlerin de hayatlarında yaptıkları işlerle fark yaratarak arkalarında iz bırakan özel kişiler olmuştur. Bugün sizlerle bana bu bakış açısını kazandıran bir arkadaşımın hikayesini paylaşmak istiyorum. Nunzio ile üniversiteyi bitirdikten sonra henüz 21 yaşındayken yerleşmek niyeti ile gittiğim Amerika’da tanıştım...

Doğrusu üniversiteyi bitirmiş, Almanca ve İngilizce konuşabilen bir yeni mezun olarak gittiğim Amerika’da naif bir bakış açısıyla kurumsal şirketlerin beni kırmızı halı ile karşılayacaklarını ve hızlı bir şekilde iş bulabileceğimi düşünmüştüm. Ama hani derler ya, “Evdeki hesap çarşıya uymadı” ! Biriktirdiğim paranın yarısını ilk üç haftada harcayınca, Maslow’un ihtiyaç piramidi devreye girdi ve kurumsal iş beklentilerimi de hızlıca düşürmek zorunda kaldım. Bir inşaatta iki aylık işçilik deneyimini takiben, şefliğini Michelin yıldızlı Alman bir ahçının yaptığı bir İtalyan Restaurantı’nda komi olarak iş buldum. Restaurant bulunduğum şehrin en iyi restoranlarından biriydi. Yoğun talep yüzünden en az iki hafta öncesinden rezervasyon yapılması gerekiyor ve rezervasyonlar iki saatle sınırlı olarak yapılıyordu. Kelimenin tam anlamı ile dışarıda “kuyruk” oluyordu.

İlk işe başladığımda yoğun talebin nedeninin Michelin yıldızlı şef aşçımız olduğunu düşünürken, bir iki hafta sonra restoranın doluluğunda bir başka etkenin de çok önemli bir rol oynadığını anladım. Amerika’da da diğer ülkelerde olduğu gibi restoranlarda çalışan servis elemanlarının gelirlerinin ana bölümü alınan bahşişlerden gelir. Bizim restoranda bahşişler servis elemanlarının kutularında toplanıyor, gün sonunda da bu kutulardaki paralar paylaşılıyordu. İlk haftadan itibaren dikkatimi çeken bir şey oldu. Servis elemanlarından biri olan Nunzio’nun bahşiş kutusu her gece, diğer tüm bahşişlerinin toplamından çok daha fazlaydı. Nunzio’nun servis verdiği masalarda hep yükselen kahkahalar ve farklı bir enerji görüyor, masalardaki kişi sayısının da diğer masalara göre daha fazla olduğu da dikkatimi çekiyordu. Çok geçmeden tüm bunların tek bir nedeni olduğunu anladım. Nunzio’nun oyunu! 

Nunzio, Michelin yıldızlı bir restoranda servis elemanı olmanın zorunlu şartları olarak görülen her zaman güler yüzlü olma, nazik ve bakımlı olma, masa kurgusu ve servis düzeni gibi başlıklarda  gerçekten en iyimizdi. Ama onu asıl farklılaştıran masalara servis verirken bu servisi kendi geliştirdiği bir oyunla zenginleştirerek yapması ve müşterilerde son derece pozitif bir atmosfer yaratmasıydı. Müşterilerin siparişlerini not almadan ve sadece hafızasında tutarak alması ve sonrasında da hiç bir yanlışlık yapmadan servisi yapması müşterileri eğlendiren bir oyuna dönüşmüştü. Nunzio’nun hafızası müşteriler arasında öyle bir nam salmıştı ki, müşteriler özellikle kalabalık gruplarla geliyorlar, hatta Nunzio’yu şaşırtmak için siparişlerini karışık bir şekilde veriyorlardı. Ama yine de Nunzio sıfır yanlışla mükemmel servisine devam ediyordu. Zaman içerisinde gelen müşterilerin sadece güzel yemek için değil, Nunzio ile bu oyunu oynamak için  geldiklerini anladım.

Nunzio’nun bu konuda kendini geliştirmek üzere bir eğitim aldığını ve özel bir teknikle hafızasını sürekli geliştirdiğini öğrendiğimde de çok şaşırmıştım doğrusu. Nunzio’nun hepimizin aynı şekilde yaptığı bir işte kendini özel bir dokunuşuyla farklılaştırarak, hem kendisi hem de işletme için yarattığı bu değerden çok etkilendim ve sonrasında da çevremdeki insanlara, iş süreçlerine hep bu gözle bakmaya başladım. Çalışma hayatım boyunca farklı ülkelerde ve farklı pozisyonlarda yaptığı işte farklılaşan ve arkalarında özel izler bırakan kişilerde hep aynı özelliği gördüm. İşini en iyi yapma tutkusuyla fark yaratmak!

Sonuçta yaptığın işin ne olduğu aslında hiç önemli değil, önemli olan bu işi ne kadar tutku ve sevgi ile yaptığın. Yapılan her işte fark yaratmak ve arkanda özel bir iz bırakmak her zaman mümkün.

Hepimizin tutku ile yaptığımız işlerimiz olması ve arkamızda güzel izler bırakmamız dileğiyle...

Zeki Şafak Ozan

1944 Görüntülenme
16
0
4 + 92 =